14 Mayıs 2013 Salı

Anneler Gününün Ardından; İstanbul'da Ankara'yı Özlemek

Keşke Ankara'ya gittiğimizden haberi olmayan ve evde misafirleriyle çay içerken kapı çalınca açtığında karşısında Kavin'i görünce sevinçten kahkahalar atan annemi videoya çekebilseydik. Annemin sevineceğini biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Torun sevgisi bir başka,  insanları farklı şekillere sokuyor buna emin olabiliriz. Annem normalde inanılmaz sevgi dolu, aşırı merhametli ve ilgili bir insan olmasına rağmen, sevgisini çok gösteremez ama Kavin'le birlikte hiçbirşey umurunda olmadan sevgisini gösteriyor. Ben de bunun keyfini çıkarıyorum.

Çok hızlı bir haftasonuydu bizimki. Cuma akşamı Ankara'ya vardık, ailece bir akşam yemeği, ertesi gün Tunalı'da bir yürüyüş ve kızımı da benim gezdiğim, büyüdüğüm yerlerde gezdirme turları sonrasında kısa bir Panora ziyareti ve oradan da ailece güzel bir akşam yemeği. Anneler günü sabahı güpgüzel bir kahvaltı ve dostlarla geçirilen bir öğlen ve akşam üzeri yola çıkış ve İstanbul'a dönüş.
Her ne kadar uçak yolculuklarına çıktığımızda, arabayla gitmek daha iyi, daha özgür oluyoruz diye düşünsek de Kavin büyüdükçe durumlar biraz değişiyor. Kavin arabaya bindikten 2 dakika sonra uyuyakalıyor, geçenlerde Cybex araba koltuğu aldık ve Kavin'in de çok hoşuna gitti. Ama uyandığında biz hala yoldaysak bir süre sonra canı sıkılıyor ve arabanın içinde oldukça yüksek bir desibelde ağlıyor. Aynı şey kendi arabasında yürüyüş yaparken de oluyor. Bu sefer ki seyahatte bizi Pocoyo'nun şarkısı ve benim ezberlediğim çocuk şarkıları kurtardı. Kavin ağlamaya başlar başlamaz ben de başlıyorum şarkı söylemeye. Zavallı kocacığım hiç sesini çıkarmadı ama Kavin'in ağlaması mı yoksa benim bu sesle şarkı söylemem mi daha zor geldi ona, bilemiyorum :-)))

Neyse dönelim asıl konumuza:

Aslında bu benim ikinci anneler günüm, geçen sene anneler gününde Kavin daha küçücüktü, sanırım doğalı 3 hafta olmuştu. Kendim bile inanamıyordum henüz. Bu sene daha bir keyifliydi çünkü anneler günüm herkesler tarafından kutlanmakla kalmayıp hediyeler de geldi. Bir kez daha şükrettim. En komiği de, Kavin'i mıncık mıncık seven ağbimin, öğlene doğru "Aaa Nihan gel senin de anneler gününü kutlayım" demesi idi. Ne de olsa ben hala onun küçük kardeşiyim :-)))

Ben türümün muhtemelen tek örneğiyim, aslında yok eşim de benim gibi. Biz İstanbul'da Ankara'yı özlüyoruz. Bir kere orada o samimiyeti özlüyoruz, arkadaşlarımızı, ailemizi, kalabalığımızı, evdeki şenlikli ortamı, gelenimizin gidenimizin eksik olmamasını, yürüyerek bir yerlere gidebilmeyi, insanların daha medeni oluşunu. İstanbul'da yaşayıp, Ankara'lı anneler neler yapıyormuş diye takip eden bir ben varımdır herhalde:-)))
İstanbul gerçekten çok güzel ama diyorlar ya, hayırsız sevgili gibi, insanı serseme çeviriyor, sizi kendisine aşık ediyor sonra da koşturuyor, yoruyor, bıktırıyor, küstürüyor ama sonra bir zaman geliyor hele de güneş kendini gösterince yok diyorsun, burası çok güzel bir şehir iyi ki buradayım ve aslında çok şanslıyım.

Bütün bu dalgalı hissiyatın bir nedeni de gerçekten İstanbul'da Ankara'daki gibi bir arkadaş ortamı bulamamış olmam, oradaki sıcaklığı burada bulamadım, çat kapı gidilen gelinen arkadaşlıkları özlüyorum. Bilmiyorum belki hatta inşallah zamanla burada da aynı ortamı yakalarız. Ben bunun yaşla ilgili olduğuna çok inanmayanlardanım. Ama bu arayışlara da anne olduktan sonra başladım, ailemin ve arkadaşlarımın kıymetini hep çok iyi bildim ama anne olunca daha da çok hissediyorum.



Ankara'da çok sevdiğimiz bir de Tarçın var biliyorsunuz. Tarçın inanılmaz hareketli ve oyuncu. Kavin'i görünce hem sevinçten çıldırıyor hem de Kavin onun bir oyuncağını alacak olursa hemen sinirleniyor. Kavin bu sefer onu epey bir kızdırdı diyebilirim. Ama yine de Tarçın biz gittikten sonra bir mahzunlaşmış, sessizleşmiş arkamızdan böyle bakakalmış :





Bu tarafa geldiğimizde de bizi görünce çok mutlu olan ve muhtemelen 2 gün içinde dönmemize çok sevinen Erni'mizi mutlu görmek çok güzeldi. Kavin'de buna çok sevinmiş gözüküyordu. Ön koltukta Erni arka koltukta Kavin'i gören yanımızdan geçen arabalardaki insanların yüzüne bir gülümseme getiriyor olmak süper birşey. Enerji seviyesi birden hoooooop diye yükseliveriyor.
Bir de eve geldiğimizdeki sevgi gösterisini görseler günün bütün stresini atarlar.







Bu muhteşem haftasonunu bizim için her detayına kadar düşünüp organize eden kocacığıma çok teşekkür ediyorum!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder