31 Ekim 2013 Perşembe

Sağlıklı Beslenme, Ek Gıda, Fazla Kilolar, Organik Gıda Alışverişi vs. :-)))

Daha önce de birkaç defa beslenme konularında yazdım, yine onunla ilgili birşeyler yazmak daha doğrusu paylaşmak isterim. Hamile olduğumu öğrendiğim andan itibaren bende beslenme konusunda bir aydınlanma oldu, ne yemeliyim ne yememeliyim bunlara çok dikkat etmeye başladım ve bu konuda okumaya, araştırmaya başladım. Şu anda yaşadığımız dünyada hangi gıdanın içinde ne var, insan düşünmek bile istemiyor açıkçası ve aslında benim bilinçli beslenmek için hamileliği beklemem de doğru değil ama aydınlanma o zaman geldi işte :-))) Hamile kaldığımda da kilolu olduğumdan yediklerimin miktarına ve kalorisine de çok dikkat ediyordum ki hamilelikteki kilo alımım kontrollü olsun diye. Dolayısıyla da hamileliğimde toplamda 9 kilo aldım. Hamileliğim süresince beslenme konusunda en dikkat ettiğim husus; dengeli beslenmekti, yani karbonhidratı, proteini dengeli miktarda ve gerektiği kadar tüketmek, günde 2 bardak çay ve 1 fincan kahveden fazla tüketmemek, mümkün olduğunca sebze yemekleri yemek gibi. Kiloluyken hamile kalmanın iyi tarafı benim için, hamilelikteki kilo alımımı kontrol etmek ve daha sağlıklı beslenmem açısından aslında bir motivasyon oldu. Doğumdan sonra aşırı şişerim korkusuyla nutella, pasta, çörek/börek, vs, olaylarına hiç girişmedim.
Doğum yaptıktan tam 10 gün sonra tartıya çıktığımda gözlerime inanamadım, söyledikleri doğruymuş, hamilelik kilolarım gitmişti bile. Ama benim için asıl zorlu süreç emzirme döneminde başladı çünkü bir taraftan süt çoğalsın diye onu ye bunu ye, bir taraftan da emzirdikçe acıkma ve birşeyler yeme isteği derken ipin ucu orada kaçtı. Yani ben hamileliğimde almadığım kiloyu emzirirken aldım. İkinciyi doğurmak kısmet olursa eğer, bu emzirme dönemine karşı önlemlerimi alacağım inşallah bu sefer. Emzirme sürecimde de abur cubur ya da hazır gıdalar değil ama  pasta, kek, kurabiye, börek, çörek pişirme merakımın tavan yapması sebep oldu.
Sonrasında da çok önemli bir başka dönem başladı bizim için, ek gıda dönemi. Bu dönemi ben dört gözle bekliyordum, çünkü Kavin'e sütümün yanısıra birşeyler yedirmek, ona yemek hazırlamak, minik minik kaşık ve tabaklardan ona yedirmek hevesindeydim, aynı zamanda diyetisyene gitmek ve yavaştan diyete başlamak için kafama koyduğum tarihti. Nitekim ek gıdaya geçişle birlikte ben de diyetisyenimin kapısını çaldım, ek gıdaya geçtiğimizi ama emzirmeye devam ettiğimi söylediğimde, emzirdiğim sırada kilo verdiren bir diyet uygulamamın doğru olmadığını söyleyerek beni uğurladı diyetisyenim. Kendimi diyete bu kadar hazırlamışken bu bir hayal kırıklığı oldu ama öncelik Kavin ve benim sütümü içmeye devam etmesi olduğundan, önüme bakmaya devam ettim ama kendi kendime bir karar aldım. Tamam kilo vermeyeceğim henüz ama en azından daha fazla kilo almamalıyım ve börek/çörek gibi şeylere hemen son verip sebze ağırlıklı beslenmeliyim. Yani süt yapsın diye yediğim tahin helvalarının yerini asıl deli gibi sütü çoğaltan ve çok daha sağlıklı olan dereotuna bırakmam gerektiğine karar verdim. Dereotunun sütü nasıl çoğalttığına inanamazsınız. Gazsız geceler için bir tüyo da, emziren annelerin içtikleri suya ya da yedikleri yemeğe bir tutam kimyon atmaları olacaktır. Kimyon bebeklerdeki gaz olayını kökten çözüyor ve anne de bebeğime gaz yapar mı diye korkmadan istediğini yiyebiliyor.
Kavin'i bir yaşına kadar emzirdikten sonra anne sütünü bırakıp sonrasında inek sütüne geçiş yaptık. Aynı zamanda twitter'da takip ettiğim alternatif anne'nin de önerdiği gibi sütten daha fazla kalsiyum içeren kaşar peynirini de Kavin'e bol bol yedirdim ve yediriyorum.
Sonrasında diyetisyenimin yol göstermesi ve kendi gayretimle 14 kilodan kurtuldum. Hala kilo fazlam var ama hiç acele etmiyorum yavaş yavaş veriyorum kiloları.
İpek Hanım Çiftliğinden gelen ürünlerin son derece düzgün paketlenmesine bir örnek.
Yemek yapmak, mutfakta zaman geçirmek benim için hala çok büyük bir zevk, son aylarda bu konuda beni çok gaza getiren bir durum var. O da birkaç yıldır duyduğum ama son birkaç aydır alışveriş yaptığım İpek Hanım Çiftliği. Cumartesi akşamları listeyi merakla bekliyorum, kendisinin ya da komşularının üretimi olan tamamen organik, yerli tohumlardan meyve, sebzeler, bunların yanısıra pekmezler, salçalar, konserveler, aklınıza ne gelirse. Bu yaz bazı baharatlarımı kendim kuruttum , turşu kurdum ilk defa ve çok güzel oldu, İpek Hanım çiftliğinden tarhanamı, mercimeklerimi, pekmezlerimi, salçalarımı, ev ketçabımızı (şahane birşey), peynirler, tereyağlar istedim, daha birçok şey de istemeye devam ediyorum. Nasıl memnun kaldığımı anlatamam. İpek Hanım çiftliğinden kargo geleceği zaman nasıl sabırsızlıkla bekliyorum inanamazsınız. O kadar düzgün kurulmuş bir sistem ki, bir de gönderilen ürünlerin nasıl muntazam paketlendiğini, görmelisiniz. Şimdi buraya yazarken bile bir sonraki siparişte ne istesem diye düşünüyorum, son istediğimiz semizotunun tadı damağımızda kaldı da...Detaylı bilgi için: http://www.ipekhanim.com/
Pekmez çeşitlerinden bazıları
Turşularım :-)))
Kuruttuğum yeşillikler (Nane, dereotu, fesleğen, reyhan, vs)

Bunlara ek olarak diyetisyen Seçil Kenar'ın hamilelik sırasında ideal kilo alımı oranları, sonrasında kilo verme ve emzirirken günlük örnek beslenme planına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.secilkenar.com.tr/makale/hamileliksonrasi.html



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder