24 Ekim 2013 Perşembe

Bir Bayram da Böyle Geçti :-)))

Yazılara epeyce ara verdim, öncelikle bu yazıyı okuyan herkesin geçmiş bayramını kutlarım. Biz bayramı İstanbul'da geçirdik, Kavin anneannesi, dedesi ile mutluluktan havalara uçtu. Annemler kapıdan girdiği andan itibaren bizimki mutluluktan bastı çığlığı :-))) Annemle babamın mutluluğu da görülmeye değerdi tabii.
Bayram öncesi, annemleri de alıp biryerlere kaçsa mıydık? diye aklımdan geçirdim, hatta acaba biz mi Ankara'ya gitsek diye düşündük eşimle ama şimdi İstanbul'da kalmakla iyi bir karar vermiş olduğumuzu düşünüyorum çünkü İstanbul'un tadı en çok bayramlarda herkes şehirden kaçınca çıkıyor. Ne trafik, ne kalabalık, ne gürültü. Her cafe'de restoranda yer bulunuyor. Bizim için güzel diğer bir tarafı da Erni'mizin de yanımızda olması. Ev kalabalıklaşınca o da çok mutlu oluyor.

Bayram öncesine ve sonrasına yazdan kalan izinlerimi ekleyerek uzun bir tatil yapma fırsatı bulduğumdan evle epeyce ilgilenme imkanı buldum.

Bu aralar kendimi sağlıklı beslenme, evde doğal yiyecekler hazırlama konularına fena halde verdiğim için bu zaman zarfında kendi çapımda kışlık erzak hazırladım. Nane, dereotu, reyhan, fesleğen, kuşburnu kuruttum, nar ekşisi yaptım.
Tarhana yapmaya da çok niyetliydim ama ona sıra gelmedi çünkü şansıma izin kullandığım bu dönemde havalar çok güzel olduğundan Kavin'i bol bol dışarıya çıkarmak parkta oynatmak gezdirmek önceliğimdi.
Parkta uzun uzun vakit geçirdik yavrumla ve bir iki defa da sahile gittik. Kuruçeşme ve Bebek parklarında da oynadık deniz havası çekerek. Ama insan kendi çevresine mi alışıyor nedir, bizim evin yanındaki parkta daha keyif alıyoruz. Kaydırağın yüksekliğine ya da öbür oyuncaklara alışık oluyor insan bir de Kavin'in arkadaşları var parkta ben de anneleriyle konuşuyorum, keyifli oluyor. Bebek Parkı'nda Filipinli bakıcılarıyla gezen ve 3 aylık bebeğini Burberry, Christian Dior giydirip uzay mekiği diye tabir ettim bebek arabalarında gezdiren aynı gezegenden olmadığımıza inandığım bir anne profili var ki, orayı benim için pek cazip kılmıyor :-)))



Bu süreçte bir de annem ve ben tam bir Eminönü bağımlısı olduğumuz için yine birkaç sefer düzenledik Eminönü'ne. İstanbul'un en sevdiğim yeri, ne ararsak buluyoruz. Gitmişken Hamdi Restoran'da güzel bir öğlen yemeği yedik, kumaşçıları, Şark Han'ı, yüncüleri yani Kürkçü Han'ı gezdik alacaklarımızı aldık.
Kürkçü Han'dan yünlerimizi aldık. Ben yine bir heves birşeyler örmek istiyorum ama hangi vakitte öreceğimi bilmiyorum, inşallah yarım kalan örgü projelerimi artık tamamlayabilirim. Örneğin kocacığıma 3 yıl önce örücem diye söz verdiğim ve hatta örmeye başlayıp sonra yarım bıraktığım kazağı örmeyi umuyorum :-)))
Eminönü'ne gitmelerimizden birinde Kavin'i de yanımızda götürdük, hava şahaneydi, Sultanahmet Meydanı'nda koşturdu, Kapalıçarşı'yı gezdik ve Sultanahmet Camii'ni ziyaret ettik.


Ayrıca evimize çok yakın olduğundan Zorlu Center'a birkaç kez gittik. Henüz tam olarak faaliyete geçmiş değil ama yürüme mesafesinde böyle bir alışveriş merkezi olması hoşumuza gitmedi dersem yalan olur. Şu an açılan bölümünde epeyce çocuk mağazası var, şu an aklıma gelenler; Joker, Mothercare, Tartine et Chocolat, Imaginarium, Burberry Kids, ayrıca birçok lüks markanın çocuk kıyafetlerini satan bir mağaza, ama beni en çok ilgilendiren H&M ve H&M Kids çünkü Türkiye'deki en büyük çocuk reyonunu Zorlu'da açmışlar ve ben onların kıyafetlerini hem çok beğeniyorum, hem organik malzeme kullanıyorlar hem de fiyatları çok uygun.
3 hafta tatilden sonra işe gelmek tabi sersemletti ama bardağın dolu tarafına bakacak olursam izne çıkmadan önceki sıkılmış, bezmiş ruh halim gitti daha dinlenmiş durumdayım. Bu arada her ne kadar bayramda biraz fazla kaçırmış olsam da 8 kilo birden gitti. Tabii bu zaman zarfında spor yapmış olsaydım daha da fazla gidecekti ama ben bu gecikmiş spor yapma kararımı şimdi uygulamaya başlıyorum ve artık spor yapacağım, umarım daha zinde hissetmemi sağlar.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder