20 Temmuz 2013 Cumartesi

Çalışan anne en çok onu suçlar, bir suçun olmasa da ben de öyle yapıyorum: İŞ :-)))

Baştan söyleyim bu bir kafa boşaltma yazısı, hafif dertleşme hatta içten içten belki benim gibi düşünen birisi daha çıkar, aşağıya 2 yorum bırakır umuduyla yazılan bir yazı. Daha önce bir yazımda daha kafamın çok karışık olduğunu yazmıştım. Ondan sonra bir süre kendimce düşüncelerimi toparlamışken tatile gidip gelince yine bir kafa karışıklığına düştüm.
İstanbul'un orta yerinde oturuyoruz, işim ise Sarıyer taraflarında hatta Sarıyer sırtlarında demem daha doğru. Yolda geçen vakit, İstanbul'un karmaşası, hava kirliliği, hayat pahalılığı (kira, bakıcı, vb...)derken biz en iyisi İstanbul'dan kaçalım kararımız var. Sonra acaba 1-2 sene daha kalıp ama Sarıyer taraflarına taşınıp öyle mi baksak bir de diyoruz. Bir de benim yaş 36, Allah kısmet ederse ikinciyi de istiyoruz, onun için de çok beklememekte fayda var diyoruz. Bu sefer bu düşünceden yola çıkarak acaba 2.den sonra mı kaçsak İstanbul'dan diyoruz. Ama sonra ben diyorum ki, ikinciyi istiyoruz iyi hoş da, benim önce kilo vermem lazım diyorum (17kg fazlam var). Bu arada bu 17kg'yu Kavin'e hamileyken almadım. Hamileliğimde 7 kg aldım ve sonra hepsini hemencecik verdim ama hamile kaldığımda zaten kiloluydum ve emzirirken hamilelikten sonra verdiğimin hepsini aynen alıp bir de üstüne ekledim ve şimdi biran evvel atmak istiyorum. Ama yapım gereği de böyle kafam hop oturup hop kalkarken bin tane düşünceyle hareket ederken diyet yapamama gibi bir özelliğim vardır yani yapsam da başarılı olamıyorum.

Önce kafamda herşeye karar vermem gerek diye düşünüyorum. Tam da bu nedenle diyetisyene gitmeye karar vermişken, iki çocuklu bir arkadaşım bana, "ya sen neden kendi kendine 5-6 kg verip sonra hamile kalıp, hamileliğinde de yine 5-6-7 kg'nun üstüne çıkmadan hayırlısıyla 2.yi de doğurup sonra önüne bakmıyorsun?" diye sordu. Sonra da ekledi, gideceksin diyetisyene vereceksin fazlalıkların hepsini ondan sonra hamilelikte ohhh diyeceksin, incecik oldum nasılsa, yiyebilirim şimdi...(arkadaşım beni iyi tanıyor, aynen böyle yaparım :-)))) Ondan sonra da artık bakarsın önüne; iş değiştireceksen iş, ev değiştirecekseniz ev, şehir değiştirecekseniz şehir değiştirirsiniz ama öncelik sıran bu olmalı dedi.

Benim de kafama yattı gibi. Hatta ben yine de diyetisyene başlayıp, ilk etapta bir 10kg atıyım hiç olmazsa diyorum. Bir taraftan da Kavin'im daha 14 aylık, şimdiden kardeş düşünmek bile çocuğuma haksızlık ettiğimi düşündürüyor bazen ama sonra onu düşündüğüm için istediğimden kendimi rahatlatıyorum.
Bütün bu kafa karışıklığımın sebebi olarak da işimi görüyorum. Hem çalışmak zorundayım ama hem de çalışmayı seven bir kadınım, hiçbir zaman çalışmıyor olmayı hayal etmedim, en fazla kendi işimin sahibi olabilmeyi, istediğim zaman eve uğrayıp sonra işe dönebilmeyi, hatta işte de çocuğumun zaman zaman yanımda olabilmesini hayal ediyorum ama hep evde olayım gibi bir düşüncem hiç olmadı.

Gelgelelim çalışan ve çalışması gereken bir kadın olarak, yukarıda yazdıklarımı yani kafa karışıklığımı tamamen işe bağlama sebebim, yaşadığımız şehir işten dolayı (eşim evden yurtdışı ile çalışıyor ve işini internet olan her şehirde yapabilir), başka bir semte taşınma ihtiyacımız işten dolayı, 2.çocuğu yapmak ya da biraz daha beklemek işi bağlayan bir konu. Böyle olunca da iş benim özgürlüğümü tamamen kısıtlayan birşeymiş gibi üstüme çöküyor ve yahu çalışan  kadın olmak ne zor iş diye hayıflanıyorum.

Sonuç olarak eşimle birlikte, önceliklerimizi belirleyip o doğrultuda hareket etme yolunu seçtik. İlk önceliğimiz de şimdilik kendimizi acil bir şekilde karar vermek konusunda zorlamamak. Biraz sakin, huzurlu, yaşadığımız her anı sindirerek, içimize sinen kararlar alıp uygulamak.
Tabii bu arada ilginç girişimcilik fikirlerine de açığım ;-) Yani evden çalışma fikrine asla hayır demedeğim gibi, çocuğum olduktan sonra işimi bıraktım, girişimci ruhum kabardı, ufaktan bir iş kurdum şimdi hem para kazanıyorum, bir işim var hem de çocuğumun yanında çok mutluyum diyen başarılı ve girişimci annelere de bizim Erni'nin yemeklere imrendiğinde dili 1 metre dışarıda bakışı gibi imrenerek bakıyorum aynen :-)))









2 yorum:

  1. ben ikiz gebelik sonrası tam 9ay aldığım kiloları verebilmek adına bekledim yani emzirdiğim için acele etmedim ancak sonrasında o kilolar bana batmaya başladı.Bir gün kendi kendime eğer bu kilolarla yaşarsam ne olursa olsun mutlu olmam imkansız diye aklımdan geçirdiğimde kendimi diyetisyende buldum.10kg verdim ve en önemlisi yemek yeme tarzım,alışkanlıklarım vs hepsi değişti.Moralim düzeldi,keyfim yerine geldi :)
    bu yüzden 2kg bile fazlaysa bence en iyisini yapmışsın gitmekle en azından kendini daha mutlu ve motivasyonlu hissedersin bu da seni olduğundan daha pozitif yapar.
    ikinci çocuk bence şart ama bu benim ikiz annesi olarak değil abla olarak yazdığım bir fikir yoksa herkes sen ikisini birarada çıkardın sana söylemesi kolay diyor :)
    çok uzadı neyse sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :-))) Ben de bugün gittim diyetisyene, yarın da inşallah başlıyorum, umarım ben de eski kiloma ya da en azından yakınına dönebilirim!!!
      İkizlere öpücükler!!!

      Sil